Bir cumartesi sabahı oturdum konağa dair anılarımızı deştim. Hüzünlü bir uğraştı benim için. Bu yolculukta bana yeni besteleriyle eşlik eden arkadaşımın sesi, fon müzik olarak defalarca defalarca çaldı.
https://www.youtube.com/watch?v=iBV4SezpPZU
Konağa gelip de konakta misafir olanlardan Paltolu Konak'a hayran olmayan çıkmadı ve herkes bu konaktaki yaşantımızı çok fazla pastoral bulup kendilerine esin kaynağı olduğunu belirtti. Hatta çocukluklarında izledikleri çizgi filmlerin içinde yaşar gibi hissettiklerini söylediler.
Bilmediğimiz çizgi filmlerdi bunlar. Biri Pettorsson und Findus.
Petterson'un küçük evreninde hem günlük yaşamına dair eşyalar hem de eylemleri olabildiğine doğa ile barışık. Bir de yaşamını paylaştığı hayvanlar var, özellikle kedisi Findus.
Sandalyeleri, dolabı, yerdeki el dokuması kilimleri, perdeleri o kadar doğal ve insancıl ki Pettersson da gözlükleri, şapkası, sakalıyla bu doğallığın bir parçası.
Yine aynı doğallıkta yatak odası. Karyolası, köşeye koyduğu upuzun sehpası ve yine diğer köşeye koyduğu upuzun sobası. Komodinleri...
Tamir aletleri, buram buram emek kokan atölyesi...
Pettorsson'un kedisi Findus'la kitap okuma sahnesi veya Findus'a uyuması için masal okuması.
İlginçtir ki aynı an bizim konakta da yaşandı. Mahalle Kahvesi'nin ismi Mahalle Kahvesi olmazdan önce. Sait Faik'in öykü kitabından yavru kedimize isim seçerken.
Mahalle Kahvesi'ne, Sait Faik'ten Mahalle Kahvesi öyküsünü okurken
Çok dağınık gibi gözüküyor ama bu dağınıklığın içinde çeşit çeşit işlevselliklerdeki bu gündelik yaşamı kolaylaştıran, renklendiren nesnelerin ortasında yaşayabilirim.
Kuşlar, tavuklar, kediler, çiçekler, mantarlar, meyveler, ay çiçekleriyle şu bahçedeki huzurun kendine çeken yanı. Gramofon da ne güzel yakışmış bahçeye.
Şu ruha insan saatlerce bakabilir. Her ayrıntısıyla içinde olmak istenebilecek bir an. Bazen bizim de kedileri bisiklet sepetine koyduğumuz oluyor.
Sepetli şehir bisikletini aldığımda ilk kedimiz sevgili İsis'in çıkıp içinde yattığı güzel bir yuvaydı, Pettorsson gibi sepete koyup gezemesek de evin içinde sepete çok yakışıyordu.
Meraklılarına Pettorsson und Findus çizgi filminden bölümler...
Findus'un yavru bir kedi olarak kutuda eve gelişi:
https://www.youtube.com/watch?v=MK35T4Mr20I
Sonrası Findus'la mutlu bir yaşam:
https://www.youtube.com/watch?v=v8_6PRl1xpI
https://www.youtube.com/watch?v=WqE-p_mVnrw
Yine Avrupa'dan gelen gezgin misafirlerimizin konaktaki yaşam tarzımızı benzettiği diğer çizgi fim de Pippi Uzunçorap.
https://www.youtube.com/watch?v=geYoaUKv0WI
Masal diyarı Paltolu Konak'tan anlar...
Mahalle Kahvesi ahşap bavulun içindeki kitapların üstünden uykudan kalkmada...
Şarlo'nun yanındaki çocuk arkadaşının Mahalle Kahvesi'nden bahsi...
Çalışma masamda Çirkin, Mahalle Kahvesi'ni emzirirken... Dağılın kedişler ders çalışmam lazım...
Anneanemin kendi zamanının artık kumaşlarından yaptığı ve bana da üç tane düşen kırk yama şiltelerde, soba arkasında dinlenen Sarnıç.
Gerze'de çöpün yanına bırakılan ve benimde koşarak gidip aldığım ve sapasağlam hasır sepet Çirkin ve oğluşunun uyku ve oyun mekanı...
Yalçın'ın annesi Hatice annenin evin dokusunu renklendireceğini düşünerek binbir renk ve binbir zahmetle ördüğü örtü üzerinde uyuyan yavrularımız.
Hatice annenin çeyiz sandığından çıkarıp kendi elleriyle işlediği kanaviçelerin, geniş pencere denizliklerini süslemesi ve penceredeki ahşap radyoların arasında Sarnıç'ımız...
Pencerede, radyolu pikabı kendine taht edinmiş Prens'imiz, bu haliyle ilkokul çocuklarının favorisi...
Findus gibi şımarık, özgüvenli ve sevimli.
Sarnıç, pencereden pencereye sinek avında.
Derin varoluşsal sorgulamalar yaşayan, konakta yapılan felsefi tartışmaları dinleyeceğim diye ağaçlara tırmanıp üst katın penceresinden içeriye girmeye çalışan Çirkin, uyumak için entelektüel bir köşe bulmuş kendine...
Kilim çantamın içine saklanmış da yakalanınca JİN'in ifadesi...
ve konaktan kısa bir çizgi film anı.
Mutfağın camında bir kedi, her yerde bir kedi, her yerde miyav, her yerde pati, her yerde bıyık, her yerde kuyruk, her yerde yaşam...
Mutfakta gezgin dostlarla bir sabah kahvesi....
On yıldır bisikletiyle dünyayı gezen dostumuzun bir gecelik molası konakta ve yine dünya haritası kucağında...
Belki Yalçın'ın odası daha çok Pettorsson'ın evi, aslında belki de yaşam tarzımızdı, gezginlerin benzettikleri.
Alman genç kadın arkadaşlarla içtiğimiz kahvenin ardından felsefi bir fal okuması... Almanların gözünden konaktaki hallerimiz.
Bir Alman gezginin Çirkin'le halleri...
Konakta Gezi'ye atfen yeryüzü soframız..
.
Yeryüzü soframızın dumanı üstünde...
Kar ve kedi...
Paltolu Konak hayali için yola birlikte çıktığımız dostlarımız, İsis'e tırmanma tahtası yaparken ama tırmanma tahtası yapılış aşamasında bizim bar sehpamız...
Fotoğrafçı arkadaşım Müge'nin konağa dair enstanteleri...
ve konu mankeni ben...
Konakta ürettiklerimizle, yavrularımızla mutlu aile tablomuz...
Öykümüzün geçtiği mekan Paltolu Konak, Avusturalyalı bir çift Tim ve Hetty'nin çizimiyle.
Ve konakta son konuğumuz Çinli Huang'ın bu mekana ve yaşam tarzımıza dair duygu ve düşünceleri.
Yaşam felsefemize hayran kaldığını, Sinop'u ziyaret edip Diyojen'i ve kinik felsefeyi öğrenip çok etkilendiğini, bizim de modern Diyojen'ler olduğumuzu, madde arzusundan uzak basit bir yaşamı kurduğumuzu belirtmiş. Paltolu Konak'a ve burdaki yaşantımıza dair bu satırlardan daha güzel bir övgü olamazdı bizim için.