Translate

24 Mart 2015 Salı

Koşarsın Pıt Pıt, Ötersin Çın Çın: İsis

24 Ocak 2015


İsis, 2 aydır Paltolu Konağın neşesi.

Daha önce 80 yaşındaki komşumuz Osman Amca'nın 13 kedisinin,  bahçemizde ektiğimiz ve keyifle yemeyi planladığımız yeşilliklerimizin içinde yuvarlanması, bahçede kahvaltı keyfimizi bozması, bize kediler konusunda illallah dedirtmişti.

Konağa taşınınca, konağın ahşap ve çok eski olmasından dolayı  fare olabileceğini tahmin etmemiz, taşınır taşınmaz farelerin üst katta pıtı pıtı yarışa başlamaları, Yağız ve Bensu'nun -sağlam birer kedi sever olarak- ikna çalışmaları sonucu İsis konağın yaşantısının bir parçası oldu. İyi ki de oldu...

Gerze'de üç veterinerin üçünün de dişi olduğunu söylemesi ve kişiliğindeki huzur, sevgi yoğunluğundan dolayı Mısır tanrıçalarından "İsis" adını kendisine çok yakıştırdık. Bizim Mısır tanrıçası erkek çıktı. Ama biz de İsis diye seslenmeye çok alıştık.

İsis geldikten sonra farelerin tıkırtısı kesildi. Sanırım İsis'in kokusunu alıp konağı terk ettiler, İsis'i görmüş olsalardı muhtemelen kendilerine oyun arkadaşı seçerlerdi.


Geldiğinde küçücüktü...

     

Mutfağın yer kaplaması olan sofa tahtalarında koşarken çıkardığı sesten esinlenerek;

"Koşarsın pıt pıt,
Ötersin çın çın"

diye iki dizelik bir şarkı besteledim İsis için. Koşarkenki adım sesleri ve çıngırağının sesleri güzel bir ahenk oluşturuyordu.


 Bir varlık her şeye nasıl bu kadar meraklı olabiliyor şaşıyorum. Okuduğunu, yazdığını bile anlamak istiyor. İsis'in merakı sonucu Yalçın okuduklarını anlatıyor...



       Patlamış mısırın hastası


Hele şu güzelliğe...

        



      
Hastalanıp bir gün istirahat eden Yalçın'ı hiç yalnız bırakmamış, manevi destekçi.

   

 Ondan habersiz karikatür dergisi okumak ne mümkün...



     Yazdığım tezin başından iki dakika ayrılsam hemen gelip klavyeye çörekleniyor, metnime patileriyle ek cümleler yazıyor.

     

Böyle bir uyku biçimi olur mu ya?



             Huzur tanrıçası pardon tanrısı



             Odun sepetindeki çalı çırpının altına saklanmayı çok seviyor.




      Biraz sabret, havalar düzelsin seni o sepette gezdireceğim.



         Kapitalist sistemi anlama noktasında ısrarlı, o yüzden Wallerstein diyor.

Son günlerde tırmalama huyundan vazgeçip ısırma huyu başlasa da, sabaha karşı tam dörtte elimin, burnumun, yanağımın ısırılmasının acısıyla da uyansam, yaşamımıza çok şey katıyor.


İş Aletlerimiz

15 Mart 2015

Aletler...
İnsanın aletlerle serüveni...

İnsanın düşünce yeteneğinin gelişmesiyle birlikte gelişen alet üretme yeteneği. Doğayı, yaşadığımız yeri güzelleştirme amaçlı değiştirmek. Farklı etkinliklerde kullanılan aletlere hep meraklı olmuşumdur. Tarım aletleri yelpazemizi genişletme isteğimiz gibi iş aletleri yelpazemizi de genişletmeye başladık.

Hemen her işimize koşan matkap setimiz

         


Yangın evimde otururken 80 yaşındaki Osman Amca, marangoz atölyesi olan, zamanında tekne dahi yapmış emektar bir komşumuzdu. Onun malzemelerini kendi malzemelerimizmiş gibi kullanıyorduk. Ama Osman Amca'dan ayrı düşünce kendi aletlerimizi yavaş yavaş almaya başladık.


Yeni aldığımız keser

                



Yalçın'la hırdavat dükkanlarını gezmeye bayılırız. Gerze'de de müzeye gider gibi gittiğimiz iki tane hırdavat dükkanı var. Biri baba yadigarı. Bu kilitleri de baba yadigarı olan o eski dükkandan bulduk. Konağın hangi köşesinde bu kilitleri kullanacağız merak ediyorum.

11 Mart 2015 Çarşamba

Tarım Aletlerimiz...


11 Mart 2015

 Yangın evinde otururken küçük bahçemizde çiçek- sebze ekmek için; bel küreği, tırmık, çapa, sulama için hortum almıştık. Yaklaşık 4 yılda hepsini işlevsiz hale getirmeyi başardık. Şimdi yeniden, tükettiğimiz yiyecekleri üretmek için yapmayı düşündüğümüz tarımsal faaliyetler için yavaştan tarım aletleri koleksiyonumuzu oluşturuyoruz.


75 metre sulama yapmak için hortum

            


8 Mart Emekçi Kadınlar Günü için Yalçın'ın "daha fazla emekçi kadın olmam" için aldığı hediyeler; bel küreği ve çapa

    


Kırmızı el arabamız

                      

Bu arada bisikletli sahaf olan Rüzgar ve Filiz'in yeni girişimleri;  Anadolu coğrafyasında 10 000 km pedallayıp tohum ve masal toplamayı düşünüyorlar. İlginç bir girişim, ilginizi çekebilir:


4 Mart 2015 Çarşamba

Toprak, Tarım ve Çiftçilik


28 Şubat 2015

      Sabah Paltolu Konağın kapı zilinin çalmasıyla İsis'le bir hafta sonuna başladık. Zil çaldığına göre gelen yabancı olmalıydı, konağın ruhunu bilenler genelde kapının demir halkasını kapıya vurarak kapının kendi sesini kullanır.
     
      Gelenler İsis'in ziyaretçileriydi. Günlük yaşamın kendi aksinde aktığı odanın geniş denizliğine koyduğum plaklı radyonun üstünde yatan İsis'in sevimliliğine dayanamayan iki genç kadın, İsis'i sevmeye gelmişler.



     Kapıya gelen, hakkında konuşan, fotoğrafını çeken hayranları çok fazla. Özellikle mahallemizdeki ilköğretim çocukları gelip geçerken sürekli laf atıyor.

     Gün içinde "toplumsal hareketler" konulu tez çalışmamla ilgili okuma yapıyorum. Okumasını yaptığım kitap Latin Amerika örneklerinden bahsediyor; Topraksızlar Hareketi.


     Topraksızlar Hareketi; kolektif tarım, alternatif tıp, alternatif eğitim ve demokratik karar alma süreçleriyle, yaşama sahip çıkma biçimleriyle dünyada en önemli toplumsal hareketlerden. 20 yıllık mücadele sürecinde, 400 binden fazla aileyi (2 milyondan fazla insanı), çoğunluğu kolektif üretim kooperatiflerinde olmak üzere, verimli topraklara yerleştiriyor. Yalnız bu süreçte, 1500’den fazla kır aktivisti, ordu, polis ve toprak sahiplerinin silahlı çeteleri tarafından öldürülüyor. Topraksızlar Hareketi; sadece ekonomik ve toplumsal ilişkileri dönüştürme misyonuna sahip bir hareket değil, aynı zamanda yeni bir insan ve yeni insani ilişkiler yaratma misyonuna da sahip.  Hareket; Marx, Mao, Gramsci, Özgürlük Teolojisi’nin fikirlerinden, ekoloji ve feminist düşünce akımlarından, Brezilyalı pedagog Paulo Freire’den, ulusalcılık ve enternasyonalizmden etkileniyor. Hareket içinde sürekli olarak kadınların, etnik azınlıkların (yerliler ve siyahlar) eşitliği ve insan haysiyeti için mücadele veriliyor. Kolektif eylemi yöneten önderlerle özgürce tartışan ve kararlar alan demokratik meclislere dayalı bir iç yapısı var. Ekolojik tarım metotlarını yaşama geçiriyor. Bir yanda dünya tarım tekellerine karşı büyük gösteriler düzenliyor diğer yandan onların terminator- yok edici- tohumlarına karşı kendisi ve küçük çiftçiler için tohum üretiyor. Yine küçük çiftçilerle kooperatifler kurarak ürünlerini işleyip  alternatif pazarlar oluşturuyor (Metin Yeğin)


Topraksızlar Hareketinden

                                       




      Topraksızlar Hareketi'nin ruhuyla ben  de Gerze pazarından kendi yerel tohumunu üretip, diktiği renkli bez torbalarda kendi tohumunu kaşık ölçeği ile satan teyzeden dün aldığım bakla, bezelye, marul, maydanoz tohumlarını ekmek için bahçeye çıkıyorum.

       
Marul tohumlarım hazırlanırken 
                                        
                                                


Yerel tohum üreticisi teyzemin renkli tezgahı

                                


     Bir köy çocuğu olduğum için çocukluğumdan beri küçük çaplı da olsa çiftçilik kültürünün içinde yetiştim. Çevremdeki tüm kadınların -babaannem, anneannem, annem, teyzem- bez çıkınları içinde bir sonraki yıl için tohum sakladıklarına tanıklık ettim. Ben de yıllar önce birçok yerde yazılıp çizilen "Anadolu'nun yerli tohumunun" yok olma tehlikesine karşı kendimce tohum koruma kutusu yaptım. Gezdiğim, gittiğim köylerde tohum konusu açılırsa muhakkak tohum alıyorum. Tohum kutumda Hopa'dan aldığım çay tohumu bile var, Gerze'deki yangın evimizin bahçesine ektim, sonuç başarısız.



Bu da benim naçizane tohum saklama kutum

                                                    


    Teyzeden aldığım ve kendi tohum kutumdan ayırdığım bakla ve bezelyelerle, bahar kokusunun hafiften sinmeye başladığı yağmur çiseltili bir akşamüstü vaktinde konağın bahçesinde ilk tarım faaliyetlerini başlatıyorum. 



Bakla ve bezelye tohumları

                                   



İsis, bahçeye çıkamamanın hüznünde

                                    


Tohumlar, toprağa kavuşmak üzere

              

Baklalar gömülmeye hazır

                                   


     Tohumları ektikten sonra komşudan aldığım enginar fidesini de dikiyorum.


Bezelyeler ve enginarlar olunca, bezelyeli enginar dolmasının güzelliği

          


     Defne ağaçlarının altını belleyip  marul ve maydanoz tohumlarını serpiyorum. Toprak defne gazellerinden kapkara olmuş ve yıllarca işlenmemiş olmanın bereketinde. Ekim ve dikim sonrası bahçeyi dolaşıyorum. 4-5 erik ağacı çiçek açmış. Yağan hafif yağmur sonrası çiçekler pırıl pırıl.


Bahçedeki erik ağaçlarından

                         
                                   


         Aklımda Van Gogh'un baharı müjdeleyen çiçekli ağaç dalları...




Van Gogh

       
        ve Van Gogh'un çiftçileri


Tarladaki uykunun huzuru



Van Gogh


                                    

      Bir yandan bahçede dolaşırken, bir yandan da ressamların eserlerindeki ruhu yaşadığımı farkediyorum, Ruhum bir Van Gogh'un bir Jean François Millet'in eserlerinde.



Çalışmaya gitmek,  Jean François MİLLET

           
                          

       

Başak toplayan kadınlar,  Jean François MİLLET


                


Saman bağlama, Jean François MİLLET


                      



Tohum serpen adam, Jean François MİLLET

                           


Dinlenen üzüm bağı işçisi,  Jean François MİLLET

             


Patates ekimi, Jean François MİLLET

            

Patates ekmeliyim ben de...




11 Mart 2015


Sanırım ekim işlerinde erkenciyim, havalar da ısrarla düzelmiyor. Akşamüstü, daha önce ekmiş olduğum bezelye, bakla, marul, maydanoz tohumlarını sulamaya çıktım. Ağaç dallarından yapılmış çitin diğer yanındaki komşum, fidelemem için marul verdi, onları toprağa diktim.

Fidelediğim marullar, kısa zamanda salata yapmaya hazır olur.


                



Fide olması için domates tohumlarını eski bir tencereye serptim.


        



Fide yetiştirmek için, biber, salatalık, patlıcan tohumlarını gömdüm.

           
     


En sevdiğim yaz çiçeği fesleğen, tohumları toprağa serpildi.