Translate

26 Mayıs 2015 Salı

WHO IS THERE?



We all heard about Shakespeare somehow. Some of us like him, some of us don't. But some of us, including me, have a passion about him. My passion has started during my university years. Because it was the first time I've read his works in English. As soon as I read one line from one of his plays, my mind just blew away. It was a like a first kiss; magical, fascinating, breath-taking.. 



I was looking for a course for my taste in Coursera to study later. That's when I saw a course called "Shakespeare In Community". I didn't even hesitate to hit the Join the Class button, even though I have a lot of study to do already. It was like a dream came true. 




The course was designed to study Shakespeare as a community. But we're not talking about a traditional studying. The course suggests that there is no specific Shakespeare. It's about discovering your Shakespeare. It's about discovering and improving your way of thinking and looking at things. 

Here's an introduction video of the course.


This is the playlist link of the course videos for those who wonder: https://www.youtube.com/playlist?list=PLK7f2NlWMXYDRfV2fDTyjgx8hbh75dEnn

We discussed millions of things, like his poetry, the way he uses the ambiguity, sexual references, adaptations, usage of media, feminism, love concept, nature, language of films, digital analysis and many many more things. I'm really appreciated that they did this in a community. Otherwise it wouldn't make such a difference in our lives. I loved "the interaction and the mental challenge" as one of my classmates said.

We also had a few assignments which are very very enjoyable, eye-opening and inspiring. We made analysis, broke stuff, used digital analysis tools, and shot short movies or record voices. Each time I looked at things very differently and got closer and closer to MY Shakespeare, to myself, to other people. I could literally feel that my brain is changing.

I've been associating the mansion with Shakespeare somehow. Those stories, all kinds of lives, memories and people from all time, all the history, the woods which Shakespeare uses a lot make me think about Shakespeare's plays. I recently shared a photo of the garden on Instagram with the caption that says "Stand and unfold yourself" which is one of the quotes of Shakespeare. 

"Stand and unfold yourself"

It also has several meanings like most of his words or lines have. One meaning speaks to the character in the play, and the other meaning speaks to the audience. He asks the audience, the people, "Who are you really?" , and tells "Don't be shy or afraid to tell who you are. I won't judge you. I won't ask questions if you don't want me to. But be honest and tell me about yourself. And I'll just listen to you." and maybe he simply wants people to accept themselves as they are. I always feel like this mansion is where I can be myself, we can be ourselves, without being judged.


As a final project for the course, I shot a really amateur short movie. I used the garden of the mansion and shores of Gerze. I wanted to link the beginning and the end of Romeo and Juliet since the beginning of the play tells the end of it. 

This is the prologue I used:


CHORUS

Two households, both alike in dignity
(In fair Verona, where we lay our scene),
From ancient grudge break to new mutiny,
Where civil blood makes civil hands unclean.
From forth the fatal loins of these two foes
A pair of star-crossed lovers take their life,
Whose misadventured piteous overthrows
Doth with their death bury their parents' strife.
The fearful passage of their death-marked love
And the continuance of their parents' rage,
Which, but their children’s end, naught could remove,
Is now the two hours' traffic of our stage—
The which, if you with patient ears attend,
What here shall miss, our toil shall strive to mend. 

Exit

Here's my video:

"Everyone has their own doomsday. This is Romeo and Juliet's."


I used empty shots to express the creepiness and melancholy, to highlight that something very bad happened and everything changed, which was a reference to my very first analysis before reading the play and even beginning the class.

Here it is: 
(We were asked to express what the line reminds us and makes us feel.)

VORTEX OF AMBIGUITY

"Two households, both alike in dignity"
~ Romeo and Juliet

These words make me feel cold and distant. The ambiguity they create in my mind make me feel alienated. I don't even know what that means but the picture in my mind when I think these words is that there is a place far away which i can barely see, winding, swirling and howling. I want to look closer, but at the same time i'm afraid of what i may see and perhaps being drawn into the vortex. The urge of learning what is going on there is dominating, though. What Shakespeare means by 'dignity', that is what makes me curious and afraid of learning at the same time. But I can feel that something is going to change forever and it is meant to be.



I also tried to use imagery shooting single objects as a representative of Romeo and Juliet describing them as one person as Shakespeare suggests in the lines  "A pair of star-crossed lovers take their life," As you can see, he used "life" instead of "lives" and described them as one person with one life together. 

I hope you like it.

I can't exactly express what I have discovered during this journey because it's very complicated and hard to explain to another. All I know is that I no longer look at things as the way I was looking before. There was a question at the end of the course as "Why do we need Shakespeare?" I think we need him to be best of us. 

I'm open to share thoughts about Shakespeare and his works. Because there are still a lot of things to learn and much more rabbit holes to dive. You can also sneak into what we have done in this adventure. Just hit that link and go to class: https://www.coursera.org/course/virtualshakespeare 
We also will be sharing stuff in our FB group and you can simply join and enjoy the posts or communicate with us: https://www.facebook.com/groups/hackshakespeare/

Fare thee well!







13 Mayıs 2015 Çarşamba

Hıdrellez

6 Mayıs 2015

     Bugün Hıdrellez,
Biraz buruğum. Nasıl Newroz, Anadolu’nun doğusunda bahar bayramı olarak kutlanırsa, Anadolu’nun  batısında da  Hıdrellez, bahar bayramı olarak kutlanır. Bir gün öncesinden insanlar, bahçelerinin ve evlerinin kapılarını yeşil dallarla süsleyip gül ağaçlarının altına dileklerini resmeder. Hıdrellez günü de sabah erkenden kalkıp yeşilliklerin içinde yuvarlanır,  yeşil yapraklarla yeni uyanmış yüzlerini yıkar. Sonra da gün içinde Hıdrellez aktiviteleri devam eder; sütlü börek yapılır, ağaçlı bahçelerde salıncaklar kurulur, daldan dala uçularak sallanılır ve en son da mahallede yakılan bir ateşin üzerinden kadınlı-çocuklu bağrış çığrış atlanır. Artık bahar gelmiştir.

Bugün yazdığım tez için ekoloji okumaları yaparken,  hıdrellez etkinliklerinin içinde bulunan annemin heyecanlı sesiyle buruklaştım. Ben ekoloji ile ilgili okumalar yaparken, Trakya’da kadınlar ekolojiyi, bahar kutlamalarıyla yaşıyorlardı. Şarap Tanrısı Dionysos’un coşkulu kadınları…


 Bahçeye çıktım, birkaç tur attım ama keyfim yoktu. Sonra, her nasılsa baharın içinde yaptığımız doğa yürüyüşlerinin fotoğraflarına daldım. Baharı ilk olarak Karadeniz coğrafyasında Yaykıl köyüne yaptığımız yürüyüşte hissetmiştik. Bahar kırlarda çiçeklerle ve patlayan meyve domurlarıyla gelmişti.


Gerze Dağcılık Kulübü (GERDAK) ile o gün Yalıköyü'nden Yaykıl Köyü'ne sahil boyunca hem karayı hem denizi hem de dereleri hissederek yürümüştük. Baharın heyecanıyla çocuklar gibi şendik.


Baharla gelen renk cümbüşüne yakışan dostlar


Tazelenen doğa ile gülümseyen ruhlarımız


Nefesini;  çimenlere, papatyalara ve mavili kadına üfleyen bahar

Çocuklar gibi şen ve şımarıktık, hep bu güzel bahar günleri mahvetti bizi

Trakya'da hıdrellezi coşkuyla kutlayan kadınlar gibi Amazon kadınları da Gerze'de baharı coşkuyla karşılıyor.
Bu topraklar için ölümü göze alarak bedenlerini ortaya koyan kadınlar, şimdi bu topraklarda  baharın keyfini çıkarıyor. Eğer termik santral mücadelesinde iş makinalarının, panzerlerin, jopların önüne yatmasaydı kadınlar, bu bahar böyle mutlu olamayacaktık.


Doğada çocuklaşan adam, çocuk adam


Denizin, derenin, karanın bütünleştiği yer


Sarı,  doğaya çok yakışıyor

Domurları patlayan  gavlan ağacı

Göz alabildiğine uzanan ekin tarlası ve göz alabildiğine uzayan bir bakış

:::::::::::::::: (bu tek düze işareti konağın kedisi İsis yaptı, herhalde onun da etmek istediği birkaç kelam vardı.)


Ahşabın yıllanmış ruhuna nasıl da uyum sağlamış çiçeklenen bir bahar dalı

Müge Hoca'nın gözüyle çiçeklenen ben


Derenin denize attığı bir kargalak


Konağa taşındığımız ilk andan beri istedik ki tarihinin farklı zamanlarına ve  güzel sanatların her dalına ait izler olsun. Derelerin, ormanlardan söküp getirdiği, getirirken de yonttuğu bu ağaç gövdesi konağa gelen ilk heykel. Doğa bu heykeli belki yüzlerce yıldır yontmaktaydı.


Zımparalanıp, verniklenip konağın bir köşesinde şimdi


Termik santrale karşı veilen mücadelede, Yaykıl Köyü'nün en yaşlı ve en öfkeli Amazon kadını; Laz Teyze

Ağzından mani,  dilinden termikçi şirkete karşı küfür hiç eksik olmadı. Güzelliği üslubundaydı.


Deniz kenarından boyamak için topladığım taşlar


İlk taş boyama çalışması, aman Paltolu Konağa nazar değmesin !

Konak kapısının girişine nazardan korunmak amacıyla asılmış at nal ile el yapımı taş boyama nazarlığımız...



Boyabat bazalt kayasının üstünde bir taş boyama örneği


Mutfağa can veren Yaykıl Köyü'nün kır çiçekleri
Baharın gelişini derelerle, denizle, karayla hissetmek o kadar güzeldi ki, sonrasında yine kendimizi dağlarda, göllerde bulduk. Bu defa rotamız Nebiyan Dağı zirvesi ve Kızılırmak Deltasındaki Kuş Cenneti'ydi.


Zirveye yürüdükçe, bahar geride kalıyordu, sonbaharın gazellerini ve zirveye yakın kar kümelerini geçiyorduk


Ağaçlar yeni yeni yeşilleniyor, oysa deniz seviyesinde çiçekler cümbüşte...


Sanki gökyüzüne düşüyorsun


Ggenelde yaylalarda gördüğümüz ve güneşi tattıkça rengarenk olan yumuşak kaktüsçük


Sonbahardan kalma gazellerin arasından patlayan dağ menekşeleri, zirveye yakın yerlerde baharın tek habercisi


Kuş gözlem evinden gözlediğimiz, Nebiyan Dağı zirvesi

Aynı gün zirveden deniz seviyesine, bahardan sonbahar gazellerine, kar kümelerinden leyleklerin getirdiği umuda güzel bir yürüyüştü.


Kızılırmak Deltasında üstü bembeyaz, narin çiçeklerle kaplanmış gölcükler


Subasar ormanlarının derinliğinde bir masal


Ağaçları bir de yansımalarından izlemek



Doğanın yüreğinde;  ağaçarla, kayalarla, gazellerle, yosunlarla bütünleşmek

Nahide Abla'nın objektifinden....


Bahar yepyeni umutlarla bizde...

Hoşgeldi...