Yalçın ile Dünya'nın farklı rotalarındaki seyahatlerimiz Paltolu Konak'ta sonlandı ve uzun bir kış için buluştuk yine. Bir dahaki yolculuklar için çalışma ve para kazanma mevsimi başlıyor. Yaz boyunca yaşadıklarımızı anlamlandırma sürecimiz hala devam ediyor. Bir yandan da sömestr tatili için yeni yol haritaları önümüzde... İkimiz için de yalnız yolculuk enfes bir deneyim oldu... Ama kedişlerimiz özlemden ölmüşler... Çirkin'in ilk fırsatta Yalçın'ın dibinden ayrılmaması...
|
Çirkin günlerce Yalçın'ın yanından ayrılmadı |
Sarnıç da pek farklı değil, hep bir gideceğiz korkusunu yaşıyorlar.
|
Bacaklarımızın üzerine bir bebek gibi yatıp sallanmayı bekleyen Sarnıç |
Dönüşte Paltolu Konak'ta enfes bir sonbahar bahçesinin içine düştük. Kış hazırlıkları gerek yiyecek hazırlama gerekse de yakacak hazırlama ile sürüyor şu günlerde...
|
Karma sebzelerden yaptığım turşu |
|
Salatalık turşularımız |
|
Domates sularımız, yemek ve çorbalar için |
|
Közlenmiş ve sirkelenmiş kırmızı biberler |
Ben konserve ve turşu gibi yiyecek hazırlıklarıyla uğraşırken, Yalçın da kışlık içeceğimizi yapmaya çalışıyor.
|
Kızılcık likörü |
Yaz tatiline çıkmadan önce yaptığı kahve likörünü yarıladık, şimdi de Yalçın kızılcık likörü yapıyor.
|
Narlarımız toplanmayı ve belki nar ekşisine dönüştürülmeyi bekliyor |
Nar ağacımızın altı aynı zamanda kışlık odun yaptığımız, odun yaparken bir yandan bir şeyler içtiğimiz bir mekân...
Nedense o sonbaharın kokusuyla, etrafta sararmış yapraklarla kışlık odun kesmek, o baltanın sesi beni çok sarmalıyor. Bu yıl da ben fırsat buldukça baltayı alıp odun yapıyorum. Yalçın daha çok bu tarumar sonbahar bahçesinde içsel bir yolculukta.
|
Yalçın'ın kitaplar, kediler ve sonbaharla çıktığı içsel yolculuk |
Biz bahçedeyken Sarnıç ve Çirkin'in en mutlu anları, hem doğadalar hem de bizimle birlikteler. Ağaçlara tımanmaları, etrafımzda dönüp durmaları bizim için de mutluluk kaynağı...
|
Çirkin'in Sarnıç'tan saklanışı |
|
Saksılarımıza da yansıyan sonbahar |