Translate

24 Temmuz 2015 Cuma

KAFAMIZI KARIŞTIRAN SEYAHAT ROTALARI



Uzun yıllardır hep Hindistan'a gitmenin hayalini kurduk; Ganj Nehri'ni görecektik, Budist tapınaklarini gezecektik, Hint pazarlarında dolaşacaktik. Bunun için bir rota çıkardık;
Iran,  Pakistan, Hindistan,  Nepal,  Bhutan ( dünyanın en mutlu ülkesiymis) ve Çin.
Araştırmalarımiz sürerken Yalçın, Myanmar'i  (Burma) da rotaya eklemek istedi. Biraz arastirdigimizda gerçekten Budist tapinaklariyla  büyüleyici. Türkiye'de Konsolosluğu yok. Vize için 350 euro istedi şirket ama Bangkok'tan bir günde az miktar bir ödemeyle vize alınabiliyormus. Bu bilgiden sonra Bangkok'tan vize alabilmek için  başka bir rota çıkardık;
Endonezya,  Malezya,  Tayland,  Kamboçya,  Vietnam,  Bangladeş,  Myanmar, Hindistan,  Nepal, Bhutan.
Bu defa bu rota için araştırmalara başladık.  Seyahat Sağlığı Merkezi uzun süreli (50 gün) bir yolculuk olduğu için 5 farklı aşı öneriyor. Bu aşıların arasına da birer ay gerekiyormuş. Bu riski de göze alamadık. Bu rotayı bir sonraki yıla erteledik.
Yeni rotamız ise şimdi; Yunanistan, Macaristan, Slovakya, Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Almanya,  Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya.
Schengen vizemiz hazır,  Asya ülkelerinin büyüsünden sonra Doğu Blok ülkeleri biraz soğuk gelicek ama şimdi yollara düşüyoruz.

16 Temmuz 2015 Perşembe

Uluslararası Bir İşbölümü

Warmshower'dan kısa ama ilgi çekici bir davet almamla başladı bu bir haftalık güzel macera. Alman bir çift imişler ve Almanya'dan Yeni Zelanda'ya bisiklet ile gidiyorlarmış, iki gece bizde konaklayabilir miymişler? 

Böyle uzun bir yolculuk öyküsü duyup da merak etmemek ve kabul etmemek büyük bir kayıp olurdu bizler için.

Gerze merkezde birilerine sorarak eve kadar gelmişler. Kısa otobiyografik sunumlar yaparak birbirimizi tanımaya çalıştık. Konağın etrafında birçok eksik işi görünce hep birlikte çalışabilirizi teklif ettiler. Uzun yol yolcularıdır, yorgundurlar deyip çok iş yapmak istemedik birlikte. Biz de onları her pazar yapılan  GERDAK'ın (Gerze Dağcılık Kulübü) yürüyüşüne davet ettik. Sabah 7'de uyanmak üzere ve 8'de yola çıkmak üzere sözleştik. Sabah tam 7'de oda kapılarının açılma sesine uyandık. Ah! Bu Alman'ların dakikliği. Bunu nasıl beceriyorlar? 

Sabah hep birlikte dağlarda, bol çiçekli bir yayla yürüyüşü yapmanın heyecanındaydık.


Leonie ve Philip, Karadeniz'in ahşap evleriyle

Gerdak ekibi, Karadeniz dağ köylerinin meşhur ahşap su yalağında, sıra sıra

Leonie'nin yayladan topladığı çiçeklerden ördüğü taç

Geçen yıl aynı tarihlerde yaptığımız bu yayla yürüyüşü, bizi rengarenk çiçekleriyle büyülemişti. Ama bu yıl havalar serin gittiği için yayla yeni yeni çiçekleniyordu. Bir çiçek cümbüşü ile karşılaşacağımızı hayal ederken hevesimiz kursağımızda kaldı. 

Akşamüstü Gerze'ye geldiğimizde bu defa başka bir Alman çiftin onları almam için otogarda beni beklediklerini belirten mesaj aldım. Bu çift de otostop ile Kars'tan İstanbul'a gidiyormuş. Onları da alıp eve geldik,.

Onlar otostopta beklemekten biz de dağlarda yürümekten yorulmuştuk. Konağın serin holünde hem dinlenip hem de tanıştık.

çayla yorgunluğumuzu atma faslı

Elisabeth ve Birk gelirken kocaman bir karpuz almış, akşam yemeğimizi de Anadolu usulü bir yeryüzü sofrasında yemiş olduk.


yeryüzü soframız
Leoni ve Philip illaki bahçede çalışmak istiyor, aylarını bisiklet sürüp tek hareketle geçirmekten sıkılmışlar ve farklı aktivetelerde bulunmak istiyorlar. 

Birlikteliğimizin 2. gününde bahçede taraça yapımına devam ettik, Elisabeth ve Birk de yardım etti. Erkekler toprağı kazmakla uğraşırken, kadınlar konağın etrafındaki dağınıklılığ  toplama, ot biçme gibi işlerle uğraştı.

erkekler taraça ile uğraşıyor

kadınlar çevre temiziğinde
 Leonie nerden bulduysa konağın çok eski bir çalı süpürgesini bulmuş, uçan süpürge misali.


Elisabeth, bel boyundaki otları biçmede

Leonie domateslere sırık bağlamada
yorgunluk sonrası defneler altında mola

Gün boyu çalışıp da iyice yorulunca hep birlikte denize gittik. Gerze'nin üstünü kaplayan kurşini bulutların altında denizle kendimize geldik. 

deniz sonrası çay bahçesi

Philip akşam yemeği için pizza yapabileceğini söylüyor, eve dönerken pizza için malzemelerimizi alıyoruz. Mutfakta hararetli bir çalışma başlıyor.


pizza için sebzeler hazırlanıyor

Philip hamuru hazırlıyor

O gece yeryüzü sofrasında 9 kişiydik ve Philip 10 tepsi pizza yaptı.


pizzalar hazır

bu kadar geniş bir ekip olup da birçok etkinliği bu kadar uyumlu bir şekilde yapabilmek, çok keyifliydi

3. gün öğlene doğru Elisabeh ve Birk'i uğurladık, konağın önünde son hatıra fotoğrafımız


Leonie'nin Malatya pazarı ile tanışması

Yalçın Malatyalı olduğu için evde birçok kuru meyve ve reçel var, yolculukları için Leonie ve Philip'e kuru meyve hazırlıyoruz.

Akşam yemeği için bizler yemeği üstleniyoruz, onlar da tatlı yapmayı  üstleniyor. Yağız güveçte sebzeli, kaşarlı somon balığı yapıyor ve yanına da pilav, onlar da krep tarzı geleneksel bir Alman tatlısı yapıyor. Son akşam yemeğimizi de yine uluslararası bir işbirliği ile yapıp yiyoruz. 


Yağız'ın enfes yemeği



Alman çiftin enfes tatlısı
Yemekten sonra uzun uzun  muhabbet ettik, özellikle Türk'lerin ve Alman'ların kullandığı ünlemler üzerine bir hayli güldük. Yolculuk için bütçelerini sorduk.
Peynir fabrikasında, iplik fabrikasında çalışıp koyun kırpma gibi işlerle uğraşarak kişi başı 8.000 euro biriktirmişler ve bu para Almanya'dan Yeni Zelanda'ya yolculuk paraları.


çantalar bisiklete yerleştirliyor


son bir hatıra fotoğrafı

yolunuz açık olsun




Keyifli bir haftalık paylaşımlarımızdan geriye anı defterimizde yazdıkları not ve Philip'in anı defterine çizdiği taraçalı bahçenin resmi ve bu bahçeye koyduğu 'Felsefe Bahçesi' adı kaldı.

 anı defterimizde Almanca birkaç not




Philip'in hissiyatıyla 'Felsefe Bahçesi'


yol izlenimlerini anlattıkları blogları:

http://weltradlenker.de/