Ne zamandır, mutfağın - alttan kaldırılarak açılıp küçük bir demir parçasının üzerine oturan - penceresini açsam armut ağacının çiçekleri ile burun buruna geliyorum. Uzun süredir havalar çok soğuk olduğu için bahçeye çıkıp dolaşma fırsatım olmamıştı, fotoğraf makinasını kapıp, bahçeye girmeye çalışan baharın izini meyve ağaçlarında sürdüm.
|
Armut ağacının çiçekleri çoktandır açmıştı. |
|
Fındık ağacı çiçeğiyle bahçeyi renklendiriyordu çoktandır. |
|
Narın o güzelim rengi daha yeni domur domur. |
|
Defneler de çiçekte ve mis gibi kokmada. |
|
Erik ağacı çiçekten meyveye dönmüş bile. |
|
Bir ay önce ektiğimiz baklalar boylanmış. |
|
Bahçenin florasından; Böğürtlen |
|
Bahçenin florasından; Isırgan otu |
Bahçeden toplayıp da yaptığım ilk yemek ısırgan yemeği oldu. Ispanağa benziyor tadı...
|
Bahçenin florasından; Hindiba |
Hindiba; o güzel çocuk Ali İsmail Kormaz'ın fotoğraflarında üflediği çiçekti, Onun anısına bu baharda hindiba üflemeye...
Bahçemize ilk ekilen sebze bakla oldu, bir kış vakti, toprağa kavuştu baklalar...
Sonra komşunun verdiği marul fideleri toprağa dikildi.
ve başka bir komşunun verdiği enginar fidesi...
Serpilen marul, maydonoz, dereotu tohumları....
Bahçede ilk çiçek açan erik ağacı, aylardan şubat, yine ve hep aceleciler....
Ya yağmur damlaları...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder