İstanbul'a Erasmus değişim programıyla gelen 2 Fransız 1 Alman kadın arkadaş, Ordu'da kick boks maçı izlemeye gitmeden önce, Sinop'u görmek istemişler. Couchsurfing aracılığıyla bize davet gönderdiler. Alman arkadaşlar İstanbul'a gelmeden önce Türkçe öğrenmişler. Özellikle Laura 20'li yaşlarının başında olmasına rağmen 5 dil biliyordu, biz ise bir türlü İngilizce öğrenmeyi beceremiyoruz.
Yaşları gereği kıpır kıpırdılar. O kıpırtı konağın ruhuna da yansıdı. İlk gece konağın sofasında kurduğumuz yeryüzü sofrasında bulgur pilavımızı ve kuru fasülyemizi kaşıkladık. Sofada sofra muhabbetlerimizden biri kahve falıydı, kahve falının yabancılarla dalga geçmek için uydurulmuş bir oyun olduğunu düşünmüşler uzun bir süre. Sonra Yalçın'ın odasında kahve içmek ve kahve fincanında çıkan şekillere hep birlikte anlam vermek için buluştuk. İçtiğimiz kahvelerin fallarını 5 kişinin hayal gücüyle anlamlandırmaya çalışacaktık.
|
Sofa'da yeryüzü soframız |
|
Fallarımıza anlam yüklemeye çalışırken |
|
Coline de şekillerden anlam çıkarma çabasında |
|
Laura da ... |
|
Etekli bir kadının kendiyle sancılı bir yüzleşme hikayesi diye yorumladık |
Fal yorumu ancak bu kadar çok dilli olabilirdi. Anlamlarımızı birleştirmek için Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca sözcükler birbirine ekleniyordu.
|
bu çok dilli iklimde kedilerimizin hali |
2. gün ben arkadaşlara eşlik edemedim, Yalçın ilgilendi ve Gerze'nin misafirperver dostları. Ne zaman gezgin dostlarımız gelse Gerzeli dostlarımız da bir şekil de bu paylaşımları büyütüyor. Güne Adnan-Deniz çiftinde deniz manzaralı kahvaltı ile başlamışlar. Adnan Abi ahşap oyuncak, Deniz Abla da örme ve dikme oyuncak üreten üretken bir çift. Muhabbetlere de bu el işi işler yansıyor.
|
Coline'nin doğum günü hediyesi Adnan Abi'den el yapımı ahşap oyuncak |
|
Deniz Abla'nın el yapımı örgü oyuncağı
|
Son akşamdan anlar;
|
konaktaki sıcacık paylaşımlar |
Adnan Abi bu kültürler arası paylaşıma katkı sunmak için bir kültür elçisi olarak akşam yemeği için hamsi pişirmeyi öğretmeye geliyor, hamsi tavası ve mısır unu ile birlikte.
|
Laura, hamsi pişirme dersinde |
|
Yeryüzü soframız zengin bu defa |
|
Bu kare de rakı içme dersinden |
|
Ve iki günlük hareketli paylaşımlarımızı Coline'nin doğum günü dileklerimizle bitiriyoruz |
Pazartesi biz okullarımıza onlar da Ordu'ya yola çıkıyorlar. Ve bu paylaşımlardan geriye Almanca ve Fransızca anlamadığımız ama paylaşımın, çok kültürlülüğün, barışın, kahkahanın, umudun yer aldığını düşündüğümüz bu satırlar kalıyor. Tam da bu zor günlerde yaşama tutunabilmek için ihtiyacımızın olduğu en temel duygular...
|
Laura, duygularını Rilke'den bir şiirle anlatmış |
|
ve anı defterimizde arkalarından kalan Fransızca sözcükler |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder